1 Haziran 2009 Pazartesi

Londra'da İspanya Tadımı

31 Mayis her ne kadar Big Ben'in doğumgünü olsa da aslan payını dünyanın en "seçkin" alışveriş caddelerinden sayılan Regent Street'i kapatan İspanya kaptı...
Kalabalık üzerinden daha rahat fotoğraf çekmek uğruna giydiğim topuklu ayakkabılarımın da verdiği ızdıraptan olsa gerek Regent Street turumun yarısında İzmirli Altay'a benzeyen bir adam ve evlilik programlarında göbek atan program sakinlerine benzeyen bir kadının flamenko gösterisini izlerken aklımda Dünyayı Kurtaran Adam'dan "Ruhumu bedenimden ayırdım, acıyı hissetmiyorum" repliği ile flamenkonun sıradan olanının izlenmeyecek bir dans olduğunu bir kez daha onayladım.

Metro istasyonundan çıkar çıkmaz Free Hugs ekibiyle karşılaştım ve fotoğraflarını çekmek karşılığında bir free(?) hug verdim. Free Hugs Kampanyası ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayın.

Londra'da yapılan tüm aktivitelerde polis sayısının artırıldığı haberlerini bir kez daha hatırladım... Elbette bu şapkalarla bizi koruyabileceklerine bir kez daha inanmadım.

The Big Dish olarak adlandırılan dev paellanın yapım aşamasına bir göz attım ancak Londra'nın en sıcak gününde güneşin altında tüm süreci yaşamak istemediğime karar verip kendimi Regent Street kalabalığına bıraktım.

Su alacak bir yerler ararken mağaza içi aktivitelerini seyrettim.

İnce et kesimini izlerken kasabın kolundaki nazar boncuklarına da takıldım.

Bu flamenko olayını ben ve 5 saniye izleyip "vamos vamos" diyerek giden bir kaç ispanyolun dışında hemen herkesin ilgisini çektiği kesin...


Ayak hareketlerinden at hareketlerine geçiş yaptım ve Vangelis eşliğinde dans eden atları izledim

Ve bazı kareler;







Londra'yı sevme sebeplerimden...

Kısaca bu aktivite için tabi ki taa Londra'ya gelinmez ancak Londra'ya gelmişken de gitmemek olmaz, lakin Londra'da İspanyol tadı ilginizi çekmese de cadde üzerindeki bir çok mağazada %30 indirim olmakta ve ne de olsa kalabalık kalabalıktır, izleyenler de izlenecek aktviteler kadar ilgi çekici olabilmekte....

Hiç yorum yok: