26 Nisan 2009 Pazar

Londra Maratonu

Erkeklerde Kenya'lı Sammy Wanjiru'nun, kadınlarda ise Alman Irina Mikitenko'nun kazandığı Londra Maratonu'nun profesyonel bölümünü televizyonda izledikten sonra 1981'den beri her sene Nisan'da gerçekleşen 42 kilometrelik Londra maratonuna katılım zamanını kaçırmış olmanın burukluğu ile en azından amatör yarışını canlı olarak izlemek üzere koşulacak yolun kenarında kalabalığın arasında yerimizi aldık.
Bilgilerden ve fotograflardan önce, ilk olarak maratonu yaşamanız için kısa bir film çekerken gözümüze çarpan, müzik yayını yapan bir radyo minibüsüdeki görevlinin sporculara nispet yaparcasına durmadan yemek yemesi de Londra Maratonu'nun eğlence anlayışına dahildi belki de...


Ilk maratonda yalnızca 7,590 kişi koşmuş olsa da, bugün koşucu sayısı 35,000'i geçmekte. Maratonun amacı yardım kuruluşları için para toplamak. 1981'den bugüne toplanan bağışlar 300 milyon pound'u geçmiş durumda.

Maratona profesyonel koşucuların dışında amatör koşucuların ve ünlülerin de katılması maratonu bambaşka bir aktivite haline getiriyor. Eğer bir maratonda yalnızca şort-atlet giymiş, üzerinde numaralar yazılı koşucuları hayal ediyorsanız Londra Maratonu hayal gücünüzü biraz daha genişletecek. Aynı kare içerisinde Sünger Bob ve arkadaşı Patrick, ve Elvis Priestley'i görebilir, veya bale kıyafetli bir grup erkek, Obama, hemşire kostümünde koşuculara rastlayabilirsiniz.



Elbette bu kostüm içerisindeki kişinin yarışı bitirmeden bayıldığını tahmin etmek güç değil...

Bir hastane için koşan elma kostümlü koşucu.
Elinde kamera ile koşan iskelet kostümlü bir koşucu.


Storm Trooper
Roma askeri



Bando
London Pride birasının dağıttığı I'm Proud of kartlarıyla arkadaşlarını destekleyenler.

24 Nisan 2009 Cuma

Alternative Fashion Week Notları

Uzun zamandır heyecanla beklediğimiz Alternatif Moda haftası başladı. İşte notlarım;
Alternatif Moda Haftası ücretsiz izlenebilecek başarılı moda gösterilerinden. İlgi oldukça yüksek, basın ordusu da izleyiciler arasında yerini alıyor, katılımcı modacılar mevcut moda okulu öğrencileri (Colchester School of Art & Design, Derby University, Newham College...) veya yeni mezun tasarımcılardan oluştuğu kadar genç tasarımcıları da kapsıyor.

Kilise kıyafetlerinden esinlenen Kira Goodey & Tane Andrews'dan, tarihi gelecekle birleştiren zamansız kıyafetler tasarlayan Cherrie Camplin'e, giyilebilirlik ile lüksü birleştiren, aynı zamanda London College of Fashion'da moda dersi veren Türk tasarımcı İsmail Erbil'den, spor kıyafet anlayışına bambaşka bir bakış açısı getiren İsveçli Wilfried Pletzinger'e (tüm kıyafetlerini geri dönüşüm malzemelerinden üretmiş) kadar geniş bir çerçeveden modayı podyuma taşıyan Alternatif Moda Haftası kesinlikle izlenmeye değer.










16 Nisan 2009 Perşembe

Londra'da Film ve Moda Haftası

23 Nisan tatili icin Londra'ya geliyorsanız kaçırmamanız gereken 2 aktivite var.
1 - Alternatif Moda Haftası

20-24 Nisan tarihleri arasında Spitalfields Market'ta gerçekleşecek Alternative Fashion Week için giriş ücreti ödemenize gerek yok. İngiltere, Amerika, Hırvatistan, Italya, Isveç ve Finlandiya'dan 70 tasarımcının defilelerini hergün saat 13.15'ten itibaren Jazz grupları Tex Tile ve Catwalk Combo'nun müzikleri eşliğinde izleyebilirsiniz.
Defilelerden beğendiğiniz kıyafet/aksesuarları satın almak isterseniz de Spitalfields Market içerisinde hergün 11-5 arasında kurulacak moda pazarından alışveriş yapabilirsiniz.

Spitalfields'ın üzeri kapalı olduğu için Londra'nın ünlü yağmurundan da payınızı almadan rahatça vakit geçireceksiniz.


2 - East End Film Festivali
Film festivalinde kaçırılmayacaklar;
Nosferatu Film Gösterimi
Malum Londra sokak kültürü ve topluluk halinda gerçekleştirilen aktiviteleriyle ünlü. 25 Nisan saat 20.00'de başlayacak olan Murnau'nun ünlü filmi Nosferatu gösterimini yine Spitalfields Market'ta dev ekrandan izleyebilirsiniz. Ve bu aktivite de ücretsiz!
Nosferatu sessiz bir korku filmi olduğu için filme Minima grubu eşlik edecek. Bateri, gitar, çellodan oluşan grubun müziğini 1921 yapımı Nosferatu eşliğinde dinlemek belki de bir daha yaşayamayacağınız bir deneyim olacak... Ancak 8'den önce gidip yerinizi garantiye almanızı öneririm, malum aktivite oldukça kalabalık olacak...


The East End in 3D Time-Lapse Installation

Londra'nın doğusunu 3 boyutlu olarak görmek isterseniz bu aktiviteyi kesinlikle kaçırmayın! Ve evet yine ücretsiz ve yine Spitalfields Market içerisinde.

Aktivite 24 - 30 Nisan arasında hergün sabah 10, akşam 10 arasında. Brian McClave ve Gavin Peacock tarafından yaratılmış 3 boyutlu kısa filmleri Spitalfields içerisindeki özel kulübelerde izleyebileceksiniz. Filmler zamanla, mekanla ve müzikle oynayarak Londra'yı bambaşka bir şekilde deneyimlemenizi sağlayacak.

Spitalfields Market'a gitmişken mutlaka civarında gştmenizi önerdiğim yerler;
1 - Brick Lane
2 - Patisserie Valerie: Burada mutlaka güzel bir kahve meyveli /çikolatalı pasta/tart yemenizi öneriyorum. Spitalfields'ın hemen dışında 1 dakika yrüme mesafesinde.
3 - Ping Pong: Hafif ama doyurucu bir yemek yesek diyorsanız; Dim Sum yiyebileceğiniz Ping Pong'a gidebilirsiniz. Kişi başı 10-15 pounda tıka basa doyarak çıkabilirsiniz. Yine Spitalfields Market'a 30 saniye yürüme mesafesinde.
4 - Haliniz varsa Doğu Londra'nın eğlence merkezi Shoreditch'e doğru gidebilirsiniz. Cargo, Herbal gidebileceğiniz ve Batı Londra'daki gibi astronomik giriş ücreti ödemeyeceğiniz mekanlar...

2 Nisan 2009 Perşembe

Londra'da Bir 2 Pence Hikayesi


Gecen hafta bir ogleden sonra saat 6 civarı Burger King icinde arkadasimi beklemek uzere bir masada oturuyordum ki iceri elinde 1 kutu bira ile bir evsiz girdi. Malum Londra'daki evsizler basinin gozunun sadakasi olsun, yaradan sevdigine bagislasin diyerek dilenmiyor, bunun yerine bir kutu bira alacagim 1 pound'um eksik verir misin diyerek daha durust bir yol izliyorlar.
Hikayeye donecek olursak evsiz elindeki kutu birayi kasadakilere gostermemek icin benim masama birakip kasaya yurudu ve McDonald's sarkisi soylemeye basladi. Bir sure daha sarkiya devam ettikten sonra gercek Ronald McDonald benim diyerek masama seyirtti, bira kutusunu aldi ve sarhos olmasina ragmen gayet duzgun cumlelerle bira alacagim ancak 60 pence'im eksik diyerek elindeki paralari bana gosterdi. Yalnizca 1 pence'imin ve bunun da son param oldugunu soyleyip vermek isteyince kanlanmis sol gozunu kirpti ve asla kimsenin son pence'ini almam demesi ve elindeki tomardan 2 pence'ini vererek beni kendimle basbasa birakip gitmesi bir oldu.
Londra'da para kazanmanin 1001 yolu var gercekten...

1 Nisan 2009 Çarşamba

G-20 Gosterileri

Haftalardir beklenen G-20 zirvesi yarin basliyor. Bu sabah tum gazetelerde Obama'larin nasil ucaktan indigi, kac guvenlik gorevlilerinin oldugu, uber-luks ucagi derken diger ulke baskanlarinin pek adinin gecmedigi zirvenin gostericileri de elbette renkli oldu.
Protestocular genelde cicek cocuk kiyafetlerini giymis, pankart/doviz tasiyan kisilerdi ancak kesin gorulmeye degerdi;
Cocuklariyla gelen protestucalarin sayisi az degildi...
"We Want Land, Not Banks"


"Tell G-20 Leaders
We Won't Pay For Their Crisis"


Bragster nedir diye merak ederseniz, bir web sitesi. Youtube'un daha farkli bir versiyonu diyebiliriz. Sanırım protestocular arasinda bulunma nedenleri gerilla pazarlama nedeniyl olabilir, ancak başarili oldugunu da yoksaymamak lazim. Resimdeki minik kus herkesin gozune carpmistir sanirim.